Sineklerin Tanrısı, Sosyal kimlik kuramı olarak da geçen bu deney Robbers Cave deneyi olarak da bilinir. Deneyin ortaya çıkarttığı sonuç kutuplaşmanın ne kadar kolay bir şekilde oluşturulabileceğini kanıtlamaktadır.
Oklahama’da bir parkta çocuklarla yapılan deneyde, 11 yaşındaki çocuklar ilk önce, belirlenen bir düşmana karşı bir araya getirilmiştir. Daha sonra araştırmayı yapan kişilere karşı bir araya getirilmiştir ve son olarak da çocuklar iki gruba ayrılarak birbirlerine karşı getirilmiştir.
Yapılan bu deney göstermiştir ki; gerekli motivasyonla insanlar kolay bir şekilde kutuplaşabilirler. İnsanların yapısında grup kimliğine girmek açısından bir açıklık vardır.
Gereken ve yeterli derecede dış uyaranla birlikte grup dışında belirlenen kişi/kurum vs. karşı grupça ön yargı oluşturabilir ve onu dışlayıp kötü şekilde davranabilir.
Kutuplaşma Deneyi
Deneyin isminin Sineklerin Tanrısı olmasının sebebi de insanların sinekler gibi bir araya getirilebilmesinden dolayıdır. Ve bir araya getirilen kişilerin bir sinek topluluğu gibi bir arada hareket etmesinin sağlanabilmesidir.
Kutuplaşma deneyi tarihin başından beri en büyük gruplardan en küçük gruplara kadar pek çok kez gözlemlenmiştir ve hala da gözlemlenmeye devam etmektedir.
Robber’s Cave deneyi bize neyi anlatıyor?
İnsan doğası ve toplumdaki vahşilik potansiyeli üzerine karmaşık ve düşündürücü bir bakış açısı sunar. Uygarlığın önemini, grup dinamiklerinin etkisini, önyargıların yıkıcılığını ve iyilik ile kötülük arasındaki mücadeleyi vurgular.
Bu deney, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Televizyonda yayınlanan Survivor yarışması da bu deneyi üzerinden şekil bulmuştur. Bize kendimizi ve toplumumuzu daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır.
Bir Cevap Yazın