Sosyal benlik teorisi kimin? Henti Tajfel’in katkılarıyla ortaya çıkmıştır. Sosyal kimlik teorisi nedir? Aşamaları nelerdir? Ne işe yarar? Faydaları ve zararları konusuna bakalım.
Sosyal benlik / kimlik teorisi nedir? Kişinin, içinde bulunduğu sosyal grup / topluluk’ta kendini hissettiği yerdir. Arkadaş ortamı, iş ortamı, aile ortamı, spor grubu gibi tüm sosyal birlikler için geçerlidir.
1979 yılında Tajfel, insanların içinde bulundukları toplulukların, kişinin özsaygı ve onur konularında önemli kaynaklar olduğunu belirtmiştir.
İnsanları sosyal gruplara ayırarak “biz” ve “onlar” olarak görürüz. Bu normal bir bilişsel süreçtir. Bu şekilde grupların benzerliğini ve farklarını daha iyi bir şekilde anlarız.
Bu süreçte durum aşırı sonuçlar doğurarak ırkçılığa varabilir. Ve soykırımlara sebep olabilir. Tıpkı Almanya’da Yahudilere ya da Ruanda’da veya Yugoslavya’da yaşandığı gibi.
Sosyal benlik/kimlik teorisi aşamaları nelerdir?
Tajfel ve Turner’a göre sosyal benlik/kimlik teorisi aşamaları üçe ayrılır. Bunlar nelerdir? Kategorize etme, kimlik saptama ve karşılaştırma.
Beyin, parçaları bütünleştirerek veya gruplaştırarak daha kolay algılamaktadır. Bunu otomatik olarak yaparız. Aynı şey sosyal kategorileştirmede de geçerlidir. Siyah, öğrenci, müslüman gibi.
Aynı şekilde kendimizi de kategorize ederiz. Ancak burada, hangi gruba dahiliz ve ne gibi özellikler taşıyoruz diye düşündüğümüzde, içinde olduğumuz diğer grup üyelerini örnek alırız.
Bu da ikinci aşama olan “kimlik saptama” kısmıdır. Örneğin kendimizi bir öğrenci olarak saptadıysak, genel olarak bir öğrenci gibi düşünüp, hareket etmeye meyilli oluruz.
Son aşama “karşılaştırma“dır. Sosyal kategorimizi ve kimliğimizi saptadıktan sonra şimdi kendimizi başka gruplarla karşılaştırmaya başlarız. Bu noktada hasar oluşturabilecek sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Sosyal benlik/kimlik faydaları ve zararları nelerdir?
Hem ekonomi hem psikoloji alanında sosyal kimlik/benlik faydaları ve zararları ile karşımıza çıkabilir. Bunlar nelerdir? Pazarlama teknikleri ve reklamcılık alanında olumlu sonuçlar doğurur.
Belli bir ürünü belli bir gruba, topluluğa satmak isteyebilirsiniz. Bu durumda bu grubun özelliklerini bilmek aynı zamanda ihtiyaçlarını da anlamanız ve onlara ne şekilde hitap edebileceğiniz konusunda kolaylık sağlar.
Ekonomik açıdan faydaları aynı zamanda bu kitlenin gelir düzeyi, düşünce tarzı, yaşam şekli hakkında da fikir sahibi olmanızı ve böylece ürünü daha kolay pazarlayabilmenizi sağlar.
Psikoloji alanında ise ön yargıya sebep olabilir. “Bütün kırmızlar çıkarcıdır“, “yeşillerin hepsi çok pistir“, “turuncular erken ölür” gibi. Ancak her birey, bir grup içinde yer alsa da farklı özelliklere de sahip olabilir.
Elbette ait olduğu kitlenin özelliklerini benimseyecektir ancak kişiler zamanla, kendi istekleriyle farklı veya tam tersi kitlelerin içine girip, onların da bir parçası olabilirler.
Ben kimim ve nereye aitim?
İnsan sosyal bir varlıktır bu yüzden “ben kimim ve nereye aitim” sorusunu kendi içinde her zaman barındırır. Bunun için de kendisini “yalnızlık” endişesinden kurtarmak için bir kitlenin içinde görme ihtiyacı hisseder.
“Korku filmi sevenler“, “bahçe ile ilgilenenler“, “sağlıklı yaşam ve beslenmeyi tercih edenler“, “bütün gün yan gelip yatmayı sevenler” gibi daha da çeşitlendirebileceğimiz pek çok topluluk olabilir.
Bunlardan bazıları daha az kişiyi barındırır, bazıları daha fazla. İnsan olarak özellikle kendimize benzeyen (fikir veya yaşam şekli) kişilerle bir arada olmaya daha çok istekliyizdir.
Böylece kendimizi yalnız hissetmeyiz ve daha fazla geliştirebiliriz. Elbette bunun tam tersi de olabilir. Tarihte ne yazık ki bu kadar iyi niyetli değil, tam tersi gruplar da ortaya çıkmıştır.
Bunlar insanları ayırarak “diğer“lerine zarar vermek, onları yok etmek amacıyla hareket etmişlerdir. Ya da tarikatlar gibi kişileri bir çatı altında toplayıp, kitlenin yararına değil, bir kişinin çıkarı için kullanılmışlardır.
Bireysel olarak eğer “kendime ve başkalarına fayda sağlamak” fikrini benimseyebilirsek, dahil olacağımız topluluklar da buna katkı sağlayabilir. Kimseye zarar vermeyen aksine yarar sunan kişilerle bir arada olmak kendimizi daha mutlu ve huzurlu hissetmemizi sağlayacaktır.
Bir Cevap Yazın