Bilişsel çelişki (uyumsuzluk) kuramı ne demek? Cognitive dissonance theory özellikleri neler? Örnekleri nedir? Nasıl çözülür? Bu yazımızda psikoloji alanında çok önemli yeri olan bu konuyla ilgili bu soruları cevaplayacağız.
Her eylem üç ana unsura ayrılır. Bunlar tutum, inanç ve davranıştır. Huzurlu ve mutlu bir insanda bu üç unsur denge ve uyum içindedir. Fakat bu uyum olmadığında kişide derin bir mutsuzluk ve huzursuzluk ortaya çıkar. Başka nelere sebep olur?
Bilişsel çelişki kuramı yani cognitive dissonance theory ne demek? Bu üç unsur uyum içinde değilse, kişi tutumunu savunur. Örnekleri ile açıklamak gerekirse kişi kumar bağımlısıdır. Fakat bu tutumu hem kendisine hem de ailesine maddi ve manevi olarak zarar vermektedir.
Kişi bunun bilincindedir ancak tutumunu savunur. “Zaten küçük paralarla oynuyorum, ev ve araba duruyor ya onları kaybetmedim işte” vs. gibi davranışını destekleyecek örnekler gösterme eğilimine girer.
Bilişsel çelişki kuramı pazarlama alnında da kullanılmaktadır. Ürün denetme masasından size denetilen ürünü alma eğiliminde olursunuz. Çünkü nezaketen de olsa beğendiğinizi söylediğiniz ürünü almadığınızda bu sizi huzursuz hissettirecektir.
Ya da “siz buna değersiniz” denildiğinde, ürünü alamayan kişide “ben değersizim” algısı oluşacaktır. Daha önce bahsettiğim üç uyum unsuru yüzünden.
Bilişsel çelişki kuramı örnekleri
Herkesin bir benlik algısı vardır. Sen nasıl birisin? diye sorulduğunda söylediğimiz, o güne kadar öğrendiklerimizle kurduğumuz bir benlik.
Fakat hem toplumsal öğretiler hem de ailesel öğretiler aslında bize hiç uymuyor olabilir. Sürekli “benim kızım çok terbiyelidir, namusludur” diye büyütülen bir kız çocuğu, birinden hoşlandığında, onu düşünüp, özlemeye başladığında, onunla bir yakınlık yaşamak istediğinde kendini suçlu, mutsuz ve huzursuz hisseder.
Bilişsel çelişki kuramı örnekleri için bahsedilebilecek bir diğer konu da obsesif kompulsif kişilik bozukluğudur. Burada da kişi masayı bir kez silmenin yeterli olacağının bilincindedir fakat davranışları bu yönde değildir. Bu da yine kişiyi derin bir mutsuzluğa sokar.
Festinger deneyi nedir?
Söyledikleriyle yaptıkları birbirini tutmayan kişiler görürüz. Bu kişiler bir uyumsuzluk içindedir. Peki neden? Bilişsel çelişki kuramı ve Festinger deneyi bu noktada bize konuyu açıklamaktadır.
Festinger’e göre söylediklerimizle yaptıklarımız uyum içinde olmalıdır. Bu bilişsel tutarlılık için şarttır. Fakat tutum ve hareket arasında tutarsızlık olduğunda bu uyumsuzluk değiştirilmelidir. Bunun için öncelikle durumun sebebi araştırılmalıdır ve burada zorunlu itaat, karar verme ve çaba karşımıza çıkar. Şimdi bunları tek tek inceleyelim.
Festinger bilişsel çelişki deneyi bize çok şey anlatır. Şimdi bu deney nedir bakalım. 1959 yılında yapılmış olan bu deneyde, denekler “eğlenceli bir deneye katılmak” üzere bir odaya alınırlar. Fakat deney çok sıkıcıdır. Yapmaları gereken bir tahtanın üzerindeki vidaları tek tek çevirmektir.
Deneyin sonunda bir gruba “Sana 20 dolar verirsem, deneyin eğlenceli olduğunu söyler misin?” denir. Bu grup, sıkıldıkları halde iyi bir para alacakları için bunu hemen kabul ederler.
Diğer gruba “Sana 1 dolar verirsem, deneyin eğlenceli olduğunu söyler misin?” denildiğinde, o gruptaki kişiler de bunu, biraz tereddüt etseler de kabul ederler. Çünkü pişman olsalar da bu deneyimi yaşamışlardır.
Bilişsel uyumsuzluk nasıl düzelir?
Kişinin bir konu hakkında iki farklı düşüncesi (inancı) vardır. “Elimi bir kez yıkarsam temizlenir, elimi en az 6 kez yıkamam gerekir ki temizlensin” gibi. Burada yapılması gereken şey bu düşüncelerden birini değiştirmek, ardından değiştirilen düşünceye göre hareketi değiştirmektir.
Burada durumu destekleyecek yeni düşünceler eklenebilir. “Elimi bir kez yıkadığımda cildim daha az hasar görüyor. Sabuna daha az para harcıyorum ve o parayla daha fazla istediğim yiyecekleri, giyecekleri almaya başlıyorum“.
Bilişsel uyumsuzluk nasıl düzelir denildiğinde, kişinin inancına ters düşen tutumu hakkında oluşabilecek olumsuz sonuçları fark etmesi gerekmektedir. Bu, bir liste halinde de yazılabilir. “Kumar oynamaya devam edersem en kötü neler olabilir?“
Ayrıca bunu yapmama ve bunun yerine başka bir şey yapma şansı olduğunu yani kişinin zorunlu itaat içinde olmadığı gerçeğinin de farkına varması bilişsel uyumsuzluktan nasıl kurtuluruz sorusunun bir diğer cevabıdır.
- Tutum, inanç ve davranışı uyumlu hale getirmek
- Uyumsuz inancı çürütecek bilgiler elde etmek
- Bilişselliğin önemini azaltmak
Beni mutsuz eden davranışım ne? Diyelim ki herkese kolayca güvenmek. Bunu nereden öğrendim? Sorulması gereken ilk sorudur.
Bunu bana kim öğretti? Dürüst olmam gerektiğini kim öğretti? Sebebi neydi? Zaman içinde bunun, ban öğretilenin aksine fayda değil, zarar verdiğini gördüm. Bunu değiştirmek istiyorum.
O halde neden herkese karşı kolayca güven hissetmemen gerektiğini madde madde yazmalıyım ve bu inancıma göre hareket etmeliyim. Ancak bu durumda kendimi rahat, huzurlu ve sakin hissedebilirim.
Bir Cevap Yazın