İnsanın kendi kendini sabote etmesi yani self-sabotage, psikoloji alanında önemli bir yere sahiptir çünkü bunu tahmin ettiğinizden çok daha fazla kili yapıyor aslında. Peki nedir bu? Neden olur ve nasıl geçer?
Kişi aslında istediği bir şeyi yapabilecek kapasiteye sahiptir fakat bazen olumsuz iç konuşmalarıyla bazen de sadece güvenli alanından çıkmak istemediği için ya da o motivasyonu kendinde bir türlü bulamadığı için yapmaz.
“Çok iyi bir konuşma metni hazırlayıp oraya gidersem işi alabilirim. Ama konuşurken bazen kekeliyorum, zaten beni işe de almazlar çünkü benim yerime kendi akrabalarını tercih ederler. Hem zaten benim gramerim de çok iyi değil, ayrıca boyum da kısa.“
Kişi aslında potansiyelinin farkındadır, o konuşmayı yapabileceğini bilir ancak irili ufaklı pek çok bahane bularak yapmamayı tercih eder. İşin içine mükemmelliyetçilik de girebilir. “Her şey tam %100 mükemmel olmazsa, bu iş olmaz” şeklinde düşünebilir.
İki çeşit kendini sabote etme yöntemi vardır
Araştırmalara göre iki çeşit kendini sabote etme yöntemi vardır. Bunlardan biri davranışsal kendini sabote etme (behavioral self-sabotage) ve sözlü öz bildirimli kendini sabote etme (claimed self-reported self-handicapping).
Sözlü sabotajda kişi yapmayı düşündüğü şeyin öncesinde anksiyete, stres gibi semptomlar yaşar ve iç sesi hep olumsuz konuşur.
Davranışsal olanda ise kişi ya yeteri kadar çalışmaz ya olayı kadere bağlar ya da alkol madde kullanımı gibi yapacağı işin performansını düşürecek eylemlere girer.
Bu davranış türü kişiyi hem mesleki anlamda hem de ikili ilişkilerde çok zorlar. Çok iyi giden bir ilişkiyi bir anda bozabilir, iş yerinde bir anda kovulma riski oluşturan davranışlarda veya konuşmalarda bulunabilir.
Kendimi sabote mi ediyorum? / Belirtileri
Bence ben kendimi sabote ediyorum diye düşünüyorsanız, “kendime gıcık oluyorum, kendimle derdim var, en büyük kötülüğü kendime yapıyorum, en büyük düşmanım kendimim” diyorsanız şimdi bakalım bunun sebebi ve belirtileri neler? Kendini sabote eden kişi nasıl düşünür veya davranır?
- Çoğunlukla olumsuza odaklanmak
- Endişeli olmak, korkmak
- Değersizlik duygusu
- Kendini başkalarıyla kıyaslamak
- Başarıyı bozmak
- İnsanları kendinden uzaklaştırmak
- Bir amaç bulamamak
Şimdi bunları biraz açalım. Elbette hayatta her şey olumlu değildir ve insan beyni önce kötüyü görmeye meyillidir. Ancak burada bir denge olmalıdır. Her şeyin iyi ve kötü yanı vardır. Bunu görmeye odaklı bir bakış açısı geliştirmek gerekir.
Özellikle travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde korku geliştirme eğilimi gözlemlenir. Bu çoğunlukla ikili ilişkilere de yansır. Kişinin çocukluğunda yaşadığı travmaya bağlı olarak terk edilme korkusu olabilir.
Değersizlik, yetersizlik hissi olan bir kişi, ilişki yaşamak için çirkin olduğunu, o işi yapabilmek için yetersiz olduğunu, her ne kadar eğitimini almış veya o alanda tecrübe sahibi olmuş olsa dahi yine de bir şekilde o işi başaramayacağına inanır.
Kıyaslama günlük hayatta dahi yaptığımız bir şeydir. Çoğu zaman da anlaşılabilirdir ancak bunu sürekli yapıyorsak ve bu bizim konfor alanımızdan çıkmamızı engelliyorsa, burada sorun yaratır. Örneğin hoşlandığınız kişiye doğru adım atmazsınız çünkü “onun zaten etrafında benden çok daha güzel/yakışıklı kişiler vardır” diye düşünürsünüz.
Başarıyı bozmak (reversing achievement) da çok önemli belirtilerden biridir. Örneğin hoşlandığınız biri var ve iletişimdesiniz, her şey çok iyi gidiyor sonra aniden onunla aranızda sağladığınız bu güzel bağı bozacak bir söz edersiniz veya bir davranışta bulunursunuz.
Veya iş yerinizde terfi aldıktan sonra artık çalışmaya gereken ciddiyeti vermezsiniz, yapmanız gerekenleri yapmazsınız. Bu noktada özgüvensizlik, “ben bu başarıyı hak etmiyorum ki” duygusu kişiyi içten içe kemiriyor olabilir. Her ne kadar hak etmiş olsa da.
İnsanları kendinden uzaklaştırmak da yine kendini sabote etmek konusunda önemli belirtilerden biridir. Kişi mesaja cevap verme isteği duymaz, arayacağım der aramaz, bir anda kibirli veya saygısızca davranabilir.
Kendini sabote eden kişi gün geçtikçe hayatın daha boş olduğunu düşünebilir ve yaşamak için bir amaç bulmakta zorlanabilir bu da kişiyi derin bir depresyona sokabilir. Bu, riskten uzak durmak ve güvende kalmak için de çok iyi bir fikir gibi gelir.
Bunlarla birlikte erteleme huyu, geç kalma huyu, madde bağımlılığı ve yeme bozuklukları da kendini sabote etme belirtileri arasında yer alır.
Kendini sabote etmek nasıl geçer?
Devamlı bahaneler bularak bir şeyleri erteleyen, kendine acıyan bu davranış ve düşünce kalıbı çoğunlukla bilinç dışı yapılır. Kişi yaşadığı bir travma sonrası, bu alanın daha güvenli olduğunu çünkü en iyi bildiği alan olduğunu içten içe düşünüyor olabilir. Bu çoğunlukla en büyük sebeptir.
Ve bu alanda direnme sendromu yani resistance syndrome geliştirir. Bu, kişinin mutsuz olduğunu bildiği halde sırf rahat ettiği alanda durmak adına direnmesi anlamına gelir. Psikoloji açısından çok önemli bir konudur.
Çünkü etrafınızda mutsuz olduğu halde bir evliliği sürdüren, kapasitesi olsa dahi iş yerinde memnun olmadığı bir konumda çalışmaya devam eden veya ufacık bir öneride bulunduğunuzda dahi dış etkenlere bağlı olarak onlarca engel sayabilen kişiler görüş olmamanız imkansızdır.
- Durumu fark ve kabul etmek
- Öz yeterlilik, özsaygı geliştirmek
- Kök sebebi bulmak
- Olumlu ses geliştirmek ve onu dinlemek
- Davranış şeklini değiştirmek
- Rahatsız olunan alanlarda daha toleranslı olmak
- Küçük değişikliklerle başlamak
- Amaç ve hedefler belirlemek
Değişim kolay değildir, bir şeyin asıl kök sebebini bulmak ve buradaki hissi bilmek önemlidir. Neyi neden yaptığımızı, bunun bize ne hissettirdiğini ve bunu neden tercih ettiğimizi sorgulamak bize çok değerli kapılar açar.
Bir Cevap Yazın