İnsan neden inkar eder dediğimizde aslında hayatımız boyunca mutlaka bir şekilde karşılaşmış olduğumuz bir durum söz konusudur. İnkarın psikolojik nedenleri nedir, bu durum ne zaman tehlikeli hale gelir, bu yazımızın konusu.
Çoğunlukla durumun gerçekliğini kabul etmek istemediğimizde karşımıza çıkar inkar etmek. Elbette pek çok sebebe bağlı olarak ortaya çıkar ancak bir noktada psikolojik sorunlara da yol açabilir.
Durumlar karşısında “kendimizi korumak” amacıyla farklı çözümler ve savunma mekanizmaları geliştiririz. Ancak bunlar alışkanlık haline veya yaşam şeklimiz haline geldiğinde, ilişkilerimizi, davranışlarımızı olumsuz yönde etkilediğinde artık yarardan çok zarar görmeye başlayabiliriz.
İnkar etmek nedir?
Merriam Webster’e göre inkar etmek ve inkarın psikolojisi kişinin bir sorunla yüzleşmek istememesi, sorunun veya gerçekliğin kabul edilmek istenmemesi ile ortaya çıkan tepkidir.
Bunun bir savunma mekanizması olduğunu bilmek gerekir. Kişi bir şekilde zarar göreceğini veya mutsuz olacağını düşündüğü için gerçekliği kabul etmek istemez.
İnkarın psikolojik nedenleri nedir?
Çoğunlukla utanç, suçluluk, yalnızlık gibi durumlarla karşılaştığımızda bu hisleri yaşamak yerine bunlardan kaçmak, bunları yok saymak için bazı savunma mekanizmaları oluştururuz, inkarın psikolojik nedenleri nedir dediğimizde ilk olarak bu karşımıza çıkar.
Yani insan neden inkar eder dediğimizde kendini korumak için diye özetleyebiliriz. Kişi bunu bazen bilinçli bazen de bilinçdışından yapar. Kendini tehdit altında veya güçsüz hisseden kişi bu yola başvurabilmektedir.
Söz konusu olan durum bizim için kaldıramayacağımız bir şeyse, durumu hiç yaşamamayı veya durumun varlığını reddetmemiz olasıdır. Bu, elbette var olan gerçekliği ortadan kaldırmayacaktır ancak bu yolla bizim üzerimizdeki etkisini azalttığını düşünürüz.
Sorunlarla yüzleşmek çözümün ilk adımıdır
O anda gerçekliği kabul etmeyip yalan söylemek belki kısa vadeli bir çözüm ve kurtulma anlamına gelebilir. Ancak uzun vadede uyumsuz davranışlara ve sağlıksız ilişkilere sebep olur.
Sadece bir tek şeyi inkar ettikten sonra bu durumu sürekli tekrar etmek zorunda kalabiliriz. Örneğin iş yerinde yaptığımız bir şey söz konusu ise, yapmadığımızı söyleriz, sonra başkaları da sorar onlara da yalan söyleriz, evde sorarlar onlara da ve bu böyle sürüp gidebilir.
Bir yakınını kaybeden kişi, onun öldüğünü bir türlü kabul etmek istemedi. Mezarına da gitmedi. Aylarca, yıllarca onun başka bir ülkeye gittiğini hatta hafızasını kaybettiğini ve o yüzden aramadığını veya gelmediğini düşündü, buna tüm benliğiyle inandı.
Konu her açıldığında inandığı bu şeyleri söyledi. Bu acıyla uzun yıllar boyunca yaşadı ve bu durum onu hem depresyona soktu hem de kariyerini, arkadaşlarıyla olan ilişkilerini olumsuz yönde etkiledi.
Daha sonra bir yakınını daha kaybetti, bu sefer onun törenine gitti. Ve orada gerçekleri kabul etti. Kısa süre içinde psikolojisi düzelmeye başladı, hayatını yeniden ve istediği gibi kurmaya başladı.
Sorunlarla yüzleşmek çözümün ilk adımıdır ve çoğu kişi bu noktada zorluk çekebilmekte, durumu kabul etmek istememektedir. İnkar psikolojisi nedenleri düşünüldüğünde aslında kişi başkalarına zarar vermek amacında değildir, kendini koruma amacındadır.
Durum bir alışkanlık ve düşünce biçimi haline geldiğinde kişi artık hep başkalarını suçlamaya başlayabilir. Sorumluluk almaktan kaçınabilir. Aynen bu şekilde bir davranış ve düşünce şekline sahip olan kişilerle yakınlaşabilir, arkadaşlık kurabilir.
Bunlar durumu daha da zorlaştıracaktır. Oysa tam tersine kaygı duyulan şeyle yüzleşmek, onu kabullenmek ve bununla birlikte nasıl yaşayacağını anlamak, çözüm üretmek çok daha sağlıklı bir çözüm olacaktır. Günlük yazmak, bu davranış kalıbının şu anda ve ilerideki olası olumsuz etkilerini listelemek yardımcı olacaktır.
Bir Cevap Yazın